Hurdacılık Tari̇hçesi̇
Sevilen Türk şairlerin arasında belki de en başta gelen şairimiz Orhan Veli, birbirinden muzip şiirlerinden birinde: “Eskiler alıyorum!” der. İşte “eskiler almak” olarak isimlendirebileceğimiz, oldukça kadim ve oldukça kıymetli bir meslek: hurdacılık.
Hurda kelimesi, günümüzde atıl durumda olan, kullanılmayan, elden düşmüş, eski eşyaların tümüne verilen isimdir. Hurdacılık ise bir meslek olarak; bahsi geçen bu tüm eski maddeleri, çeşitli dönüşüm yöntemleri uygulayarak yeniden kullanılabilir hâle getirme işidir. Bu eşyaların atıl durumda yani kullanılamaz durumda olmaları esastır. Eski özelliklerini kaybetmiş durumda olan her türlü metal eşya için hurda ifadesi kullanılır. Hurdalar pek çok türe göre alt kategoriye ayrılır. Ayrıca, yalnızca günlük olarak kullandığımız eşyalar için değil, inşaat ve yıkımın ardında kalan, dönüştürebilir, işe yarayabilir maddeler de bu sınıfa girer.
Hurdacılığın Kökleri/Tarihçesi Nedir?
Metal geri dönüşümünün ilk kullanılmaya başlandığı zamanlar, tamamen somut ve kanıtlanabilir olmasa da, aslında Roma dönemine kadar gider. Çeşitli tarihçiler, Romalıların eski bronz sikkeleri geri dönüştürerek bronz heykeller olarak yeniden kullanılmak üzere erittiklerini öne sürerler. Bu heykellerin orijinal sikkelerden daha büyük parasal değere sahip olacağı fikri, geri dönüşüm faaliyetlerinin başlangıç fikridir. Dahası, savaş zamanlarında mücevherlerden madeni paralara kadar çeşitli metaller geri dönüştürülüyor ve silahlara ve diğer temel eşyalara dönüştürülüyordu.
Arkeologlar, özellikle sıkıntılı zamanlarda metal geri dönüşümünün daha popüler bir uygulama olduğunu iddia ediyorlar. Diğer bir deyişle, arkeologlar, birtakım kaynak eksikliği, kıtlık ya da savaş gibi sıkıntılı dönemlerde, Romalıların geri dönüşüm çabalarını artırdığını iddia ediyorlar. Koşullar farklı olsa da, günümüzde durum bundan farklı değildir.
Hurdacılığın Başlangıç Fikri
Hurdacılık, eski eşyaların ve maddelerin yeniden kullanılabilmesi ve en az bir yolla değerlendirilebilmesi için, kendi içinde belirli ve çeşitli uygulanabilir yöntemleri olan bir sistemin yürütülmesi işidir. En eski zamanlardan günümüze dek bu kadim ve kıymetli mesleğin temelinde israfı önlemek hatta israfı önlemekle kalmayıp pek çok açıdan tasarruf etmek ve yeniden değerlendirmek fikri yatar. Bu bakımdan hem yerel hem de küresel çapta desteklenmesi son derece önemlidir.